her zamanki

19 Aralık 2009 | | 3 fikir

Biliyor musun, biliyorum.

Hani kafanda hep kurduğun biri vardır, onu istersin. Belki onunla karşılaştırırsın sevdiğini, seni seveni, ya da onun gibi olması için uğraşırsın. Belki o olur, belki sen o gibi görürsün, belki hiç alakası olmaz.

Baktın olacak gibi değil, bırakıp yoluna devam edersin. Başkasını arayıp, öyle biri var diye kendini kandırırsın.

Baktın bırakamıyorsun, öyle olmak zorunda da değilmiş dersin, kafandakini sevdiğine uydurursun.

Benim niye öyle değil? Üstelik benim idealim kusurlu. Kimse kusursuz değil ki zaten. O zaman niye bu kadar ideal? Hem ideal, hem uzak?

Lütfen kendin ol, en sevdiğim halin bu.


İki sorun var şu an.

İlki en bilindik şey. Kaçan kovalanır, kovalanan da kaçar. Hani ben kovalamıyorum; ama ya bir gün kaçarsa? Kaçmasını istiyor muyum? Hayır. Tek istediğim, yanımda olması. Kaçmasın. Kaçmamalı. Kaçarsa kovalayamam artık.

Niye kaçsın ki? Bu da ikinci sorun zaten.

Yalan hoş bir şey mi? Hani beyaz yalanları da sevmem ben. Sadece sürpriz yapacaksındır filan, o zaman ikna etmek için yalan söylersin, birkaç dakika için, o ayrı. Ama büyük ve bariz?

Ben de biliyorum onu, üstelik belki senden daha çok. Senden daha çok olmalı. Eğer sen de benim kadar biliyorsan, en başta hata var zaten.

Ama biliyorum işte. Bu yüzden yapmanı istemiyorum. Sen bana yalan söylüyorsun, yalanını biliyorum, yalanından fazlasını biliyorum. Peki senin alıngnalığın? Yalanına alınganlığın? Mantıklı mı? Aşkta mantık da yokmuş gerçi..

Ama ya sadece ben aşıksam?

Bilmiyorum.

Yine bilemiyorum aslında, her zamanki halim!

Gitme lan! Bu sefer seviyorum.

Gidersen gelemem.

orda her zaman biri var
brakulla

çohiylan

16 Aralık 2009 | | 0 fikir

Sanki iyi "bir şeyler" oldu.

Sanki filan değil yau, bildiğin iyi bir şeyler oldu. Maşallah! Maşallah deyin siz de. Mutluyum lan!

Aslında anlatacak çok şey var ama şimdi hiç yazasım yok, yazasım olmadan yazayım deyince sıkıntıdan patlama potansiyeliniz niyeyse pek bir yükseliyor. Ben bile sıkılıyorum yau!!

Şu da var ki yazacak şey yoksunluğundan çok, vakit yoksunluğudur acılarımın sebebi. Vakit az olunca, yapacak iş çok olunca, bana kalan azıcık vakitte pek halsiz olup hoş, mantıklı ve rahatlatacak şeyler yapamıyorum. Kitap bile okuyamıyorum lan!

Ama yine de sever bu gönül.

Görüşürüz lan!

orda içi hoş biri var
brakulla