gitme lan!

26 Kasım 2009 | |

Pek ilginç bir şey sanki..

Yüz bin tane gitmek var. Her biri farklı bir anlam taşıyor. Sen gidiyorsan üzüyorsun, birisi senin yüzünden gidiyorsa sanırım en kötüsü. Birisi senin için gidiyorsa, bilmiyorum, hiç yaşamadım.

Kaçan kovalanır bile bu gitmekle alakalı. Niyeyse pek de doğru. Kaç, kesin kovalayan çıkar. Kovala, kesin kaçarlar. Mesela birinden hoşlan, sev, aşık ol, yap bir şeyler, git peşinden, kaçsın o da. Sen git, o da gelir gibi yapıp aslında gelmesin. N'olur böyle yapınca, sen gitmekten bıkarsın. Bırakırsın peşini, n'olur? Bu sefer o senin peşinden gelir. Ama artık sen istemiyorsundur.

Birini kovalamaya korkar oluyor insan. Özgüveni de yoksa sıçık. Apışıp kalırsın.

Hani benim başıma geldiğinden değil, birilerinden duyuyorum.

Mesela geçen gün dediler ki, "Abi bir kız var, pek hoş lan! Ama şimdi gidip konuşamıyorum, belki istemez. Gidip belli etsem, ters teper belki. Bilmiyorum lan!".

Bilmiyorum lan!

Geyiği de var bu işin. Bunu da başka bir arkadaş dedi "Artık her şeyi konuşuyoruz, her şeyi diyoruz, ama geyiğine. Ciddi söylesem bile ciddiye almaz ki!"

Ciddiye alsın bence. Almalı. Alsın lan!

Ciddiye alsa bu sefer ben söyleyemem ki.

Hepsi de garip şeyler. Niye buraya geldi konu bilmiyorum.

Gitme lan!

Gitme deyince aklıma ilk türk filmleri geliyor, yeşilçam. Aslında çok güzeller be. Replikler filan çok etkileyici. Çoğunu şimdi kullanmak istiyorum. Kullanıyorum, gitme diyorum, ama sadece gitme deyince olmuyor ki.

Bilemedim ki.

Aklım başımdaysa anlamsız konuşuyorum. Kaptırmışsam kendimi aşırı kaçıyorum. Bana mı öyle geliyor acaba?

Monotonluğu hiç sevmem.

Bak, gittin sıkıldım.

Sıkıntıdan yazmıyorum ama, sıkılmamak için de değil, unutmamak için.

Unutmak istemiyorum, çünkü resmen ideal.. Aslında ideallik o kadar çekici değil, kusurlar çekici. Ama ideali istiyorum. Aslında sadece ideali değil, kusuru da istiyorum. Çünkü ideal kusurlu.



Bilmemek de ilginç. Bilmeyince farketmiyorsun, bekleyen olunca sıkıntı başlıyor.

Bekledim, olmadı. Gittim, dur dedi. Durdum, o gitti. Peşinden gittim, uzaklaştırdı. Gittim, gitme dedi. Ama gidiyorum bu sefer.

Kukla değilim ki. Bu da oyuncak değil.



İki arada bir derede kalınca, ama bir tarafı seçmek istemene rağmen, diğer taraf daha mantıklıysa, yine de istediğin yere mi gidersin?

Sanırım ben istediğim yere gideceğim.

Salak olmak da hoş bir şey tabi.

Mala bağlamak da.



orda bir adam var
brakulla

0 fikir:

Yorum Gönder

aman tanrım