Bir gün, bizim oğlanla sevdiği kız, tenis oynamaya gelmiştir. Kız ilk defa deneyecektir tenis oynamayı, bizim oğlan da önceden bildiği için ona gösterecektir. Nitekim tenis oynamaya karar vermelerinin sebebidir bu, bizim oğlan tenisi sever, sevdiği kıza da tenisi öğretmek ister ki birlikte oynasınlar. Kız da en az oğlan kadar heveslidir bu işe.
Ne var ki, son günlerde araları pek iyi değildir. Biraz gergindirler.
Yine öyle başlar, ilk buluştukları an hafif bir gerginlik vardır. Çocuk bir iki şey gösterir, zaman geçtikçe gerginlik de azalır.
Kızın spora olan yeteneği sayesinde tenisi çok çabuk kapar ve bizim oğlan ne gösterdiyse büyük beceriyle yerine getirir. Bir süre, birkaç saat böyle gider bu.
Sevdiği kız yorulunca, bırakırlar tenisi. Yanyana otururlar, bir şeyler yiyip içerler. İşte o zaman başlar.
Önceden kalan gerginlik, konunun açılmasıyla tekrar baş gösterir, hava bile gerilmiştir artık. Bu sefer yüzyüze gelince gerginlikleri azalan çiftimiz, uzaklaşınca yaşadıkları gerginliği yüzyüze de yaşarlar.
Der ki sevdiği kız, artık buluşup düzeltsek bile ertesi gün yine ayrılık konusu açılıyor. Ne anlamı kalıyor ki..
Zaten gerginlik esnasında, tartışırken de demiştir sevdiği kız, fazla bağlanmışım sana, artık böyle olmasın. Benim kadar değer vermiyorsun, belki verdiğim değeri hak etmiyorsun diye anlamıştır bizim oğlan sevdiği kızın söylediklerini.
Ama sevdiği kız da seviyordur, bizim oğlan da. Ayrılmak istemiyorlardır.
Ara vermeye karar verirler.
Bizim oğlan sevdiği kızı arabasına bırakır, evine döner, ve sevdiği kızdan önce yaptığı gibi kendini bilgisayar oyunlarına verir..
orda bir adam var
brakulla
bir yerde okumuştum
20 Temmuz 2011 |
Gönderen
brakulla
|
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

0 fikir:
Yorum Gönder
aman tanrım