Kitap dediğin okunur; ama her kitap okunmaz.
"Ne bu şimdi" diyor olabilirsiniz ama şöyle bir gerçek var ki, her kitabı aynı istekle okuyamıyoruz.
O kadar kitap okudum çıktığı ülkelerde en çok satan listelerini alt üst etmiş ama ben beğenmemişim. Aslında konusu filan güzel oluyor böyle kitapların, bazıları muhteşem bile olabiliyor. Ne yazık ki çoğu akıcı değil. Sadece anlatmış, laf olsun diye yazmış gibi geliyor bana.
Lakin bu Olasılıksız kitabımız, hiç de öyle değil. Okuyanlar biliyordur, çok hoş bir şey. Bazı yerlerinde felsefeye, biyolojiye, fiziğe, hatta psikolojiye bile derinlemesine iniyor fakat eğer benim gibi bu konular ilginizi çekiyorsa o kadar hoş oluyor ki.
Geçen gün okuduğum kitaptan sıkılmıştım ve o sırada kütüphaneme bakıyordum. Beyaz beyaz bana sırıtan bir kitap ilgimi çekti o an. Hemen elime alınca elimdekinin Olasılıksız olduğunu gördüm. Hemen kararımı vererek belki 4. kez tekrar okumaya başladım. O gece bitti kitap. 17 saat gibi bir sürede.
Diğer kitabı iki haftadır okuyorum, hala yarısına gelebilmiş değilim. Konusu da çok hoş aslında, duyuların bir birini çalıştırması üzerine yazılmış oldukça hoş bir kitap; lakin akıcı değil. Sadece anlatmış. Okuyamıyorum ki, tek seferde 50 sayfayı geçemedim hala.
Gerçi bu bir hastalık olabilir ya da sadece bana özel bir şey olabilir. Grange amcamız - herif bizden çok da yaşlı değil - vardır bildiniz mi? Pek de bir ünlüdür kendisi. Onun kitapları da mesela beni çekmiyor artık. Leyleklerin Uçuşunu okuyamamıştım. Canım çıkmıştı bitirmek için.
Ben de mi bir sorun var acaba? Varsa söyleyin, kaldırabilirim.
Hayatınız esenliklerle dolsun.
orda bir adam var, brakulla
ne güzel kitaptır bu ya
13 Ağustos 2009 |
Gönderen
brakulla
|
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

0 fikir:
Yorum Gönder
aman tanrım