Tam olarak şu an saat 06:02 ama zannetmeyin ki erken kalktım. Daha çok geç yatmak bu. Sağolsun mübarek Ramazan ayına, insanlar oruç tutuyor haliyle, eğer müslümansa. Biz de müslümanız bir yerde, her ne kadar aileden kalma alışkanlık da olsa. Oruç tutmak da zordur ya, o yüzden tutan insanlar gözümde büyüktür, kocamandır. Bu düşünce bende, eğer tutarsam, ben de güçlüyüm, hissi yaratıyor haliyle.
Bir de oruç bu sene yaza denk geldi diye birçok insan sıkıntı çekiyor. Örneğin annem... Kendisi normalde 30da 30 yapan bir insandır ki bu sefer de aynı istikrarı sürdürüyor. Ancak; ilk gün, cuma günü, oldukça sıkıntı çekti oruç uzun sürüyor diye. İftara yakın başı ağrıdı, midesi bulandı, hiçbir şey yememiş de olsa, boş midesini boşalttı, vb. Hafta sonu olunca da rahatladı. Hem erken kalkmasına gerek kalmadı, hem de işe gitmediği için yorulmadı. Alıştı oruca böyle devam eder büyük ihtimal.
Hani dedim ya, oruç tutarsam ben de büyüğüm, güçlüyüm, diye, o yüzden tutmaya karar verdim ben de. Bu uzun ve sıcak günlerde nasıl mı tutuyorum? Şöyle ki; uyuyorum. Saolsun okulumuz, salak birkaç okul gibi bayramdan önce açılmıyor, bayramdan sonrasını bekliyor. Bu sayede benim bu Ramazan ayı boyunca yapacak ne işim var ne de uğraşım. O yüzden oruç tutulması gerek saatte uyuyor, geri kalan zamanda yaşıyorum.
Şu an güneş doğmak üzere. Etraf oldukça aydınlık; fakat, henüz ilk güneş ışınları evimize girmedi (evin doğuya bakan bir odasındayım şu an). Bu da ilginç yaşantıma bir kanıt diye düşündüm. Daha yatmadım, ayaktayım. Akşam 5te uyandım, yaklaşık 3 saat oruç tutmuş oldum yani. Şimdi de uykum geldi sayılır azıcık, birazdan yatarım, yine 5te uyanırım. Tabi şu an da orucum ama daha yeni - sahurda - yemek yediğim için şu anki orucumun da pek anlamı yok.
Bir kuş sürüsü geçti az önce pencerenin önünden=/
Peki bütün geceyi, tek başıma nasıl mı geçiriyorum? Saolsun günümüzün teknolojisi birçok olanak sağlıyor bana. En tahmin edilebilir örneği bilgisayar, ikincisi de kitap. Kitap pek de günümüz teknolojisi sonucu değil ama olsun, ulaşımında filan çok etkisi var. Bu ikisi çok yardımcı oluyor vakit geçirmeme. Amma ve lakin, şu an okuduğum kitap birazcık psikopatlaık örneği taşıyor sanırım. Zar Adam. Oldukça bilinen bir kitap. Bu sebepten ben de okumak istedim. Ne yazık ki adamın anlattıkları, benim psikolojimi birazcık kötü yönde etkiliyor, beni de onları yapmaya sürüklüyor. Durum böyle olunca, kitaptaki sonuçlardan farklı sonuçlar elde etmem pek muhtemel değil ve inanın hiç güzel sonuçlar değil bunlar. Umarım kendimi kaybetmem.
Arada bir, kitap okumaktan sıkılmamak için başka şeylerle uğraşıyorum. Örneğin bilgisayarda oyun oynuyorum, nette geziyorum, bunu yazıyorum filan. O yüzden şu anki yazı var. Kaos teorisiyle düşünün bakayım. Ben eğer bu kitabı okumasaydım, şu an belki de bunu yazıyor olmayacaktım. Belki ilerleyen zamanlarda bu yazıyı okuyan birisinin hayatı değişecek. Belki çok etkilenecek - hiç sanmıyorum -, belki de sırf biraz daha zaman harçadığı için bilgisayar başında, bir yere geç kalacak, belki böylece ölümden dönecek ya da ölecek. Ölürse zaten daha bir sürü kişinin hayatı daha değişecek, ölmezse belki o da başka birilerinin hayatının değişmesine neden olacak. Belki sırf ben bu kitabı okudum diye birkaç yıl sonra inanılmaz bir patlama yaşanacak ve insanlık dünya yüzünden silinecek. Belki de bu yazı sayesinde küresel ısınmaya çözüm bulunacak. Kim bilebilir. Peki ben nasıl akıl sağlığımı koruyorum bunları düşünerek? Şöyle ki, benim bunu yazmamı kitap sağladı, kitabı okumamı da onu arkadaşımın vermesi, yani arkadaşım, onun bu kitabı vermesini de başka bir şey sağladı. Bu böyle gider ve bu olay benim sorumluluğumdan çıkar ve ben kendimi suçlamam.
Tamam çok geveledim. Günaydın denilir herhalde bu saatte. Günaydın. Sağlıcaklarda kalın. Esenlikler hep sizinle essin.
orda biri mi varmış neymiş, brakulla
o da ne
23 Ağustos 2009 |
Gönderen
brakulla
|
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

0 fikir:
Yorum Gönder
aman tanrım