Baktım şimdi biloga, Ekim'in 10'u olmuş ama pek az yazmışım bu ay.
Neden mi? Okul başladı da ondan. Yardırıyor okul, o yüzden pek vakit bulamıyorum. Kim bilir belki başkaları da böyledir ve okuyamıyordur derdim de zaten okuyanım var mı ondan da emin değilim.
O başka konu, boşver şimdi onu, ders çalışmak lazım ders. İki hafta geçti, anca bir şeyler anlamaya başladım. Öncesindeki bir buçuk yıllık yatış rehavetinden sonra anca açılıyorum.
Ama ilginç açılıyorum. ÖSS'ye girmiş bulunanlar bilir -ÖSS'ye çalışmış bulunanlar demek doğru galiba- ders çalışmaktan insanın beyni pek bir aktifleşir, her yerde her şeyi düşünür hale, hatta abartınca merdiven çıkmak mı yokuş çıkmak mı daha fazla enerji sarfettirir diye düşünür hale gelir. Benimki bu sene okulun açılışından iki hafta sonraki defter geçirme seansında yine bu hale büründü! Hani bürünür de defter geçirirken mi?
Neyse, zaten kendisi genelde anormal bir yaşam biçimi seçiyor, pek karışmıyorum ben de, rahat rahat hayatını yaşasın.
O değil de bu sefer yardırmayı pek kullandım. Ama buna laf yok, istediğin her kelimenin yerine koyabiliyorsun. Bence dilimizdeki en kullanışlı kelimelerden biri. Her ne kadar farklı yönlere çekilmesi kolay da olsa...
orda biri yardırıyor,
brakulla

0 fikir:
Yorum Gönder
aman tanrım