şimdi düğündeyim, işteyim yani. sıkıldım, aklımda da sürekli sen varsın yine her zamanki gibi. işler kesat, çok da umrumda değil o ayrı mesele, ama çok sıkıldım yahu. zaten üzgünüm biraz...
içimde bir sıkıntı var niye olduğunu bilmediğim. sanırım çok fazla sıkıldım burda.bir haftadır gelmiyordum ya, dün de az kalınca burda, olmamaya alışmışım.
çok özledim yahu seni..
bugün eve gittik ya hani, başta anahtarı bulamadık, yönetime gittik falan filan, neyse, uzun sürdü ordaki işimiz. o yüzden bir süre mesaj filan da yazamadım zaten. neyse işte eve baktık, pek hoş yahu. ama yatak odaları biraz küçük sanki, azıcık daha büyük olmalıymış galiba.
oraya giderken, annem dedemlere gidip arabayı alacaktı, bizim arabamız olmadığından -birkaç ay önce ablamlara ev alırken satmıştık- başka türlü yol yok gitmek için. annem gitti, ben de babamla bizi alacakları bir yere gidip bekledik. babam kullanır bizde normalde arabayı ama beli sakattı, o yüzden hem arabadan hem de dedemlere kadar yolculuktan korktu biraz. annem tek başına değil de dedem ve anneannemle geldi, dedem kullanıyordu arabayı, geçen hafta babam acemilik yaşayınca dedemin arabasıyla, dedem ben kullanayım demiş, hem evi de görürüm. 5 kişi gittik işte. eve bakmamız bitince annemle anneannem evin dışındaki şeylerle ilgilenmeye devam ettiler. dedem de bana hadi arabayı getir buraya dedi. araba opel astra seda, eski model. yahu ne kadar hoşuma gitti anlatamam. maşallah. hem kolay kullandım, hem de özlemişim yahu. yani arabanın güzelliğinden değil, araba olayının güzelliğinden. oldukça haz aldım =) inşallah ablamlar evlenince biz de bir iki aya alacağız.
şimdi bu kadar şey anlattım da pek belli olmasa da bunun asıl amacı arabaydı =) ama ben bugüne kadar iki araba kullandım. biri fiat palio, araba kullanmayı bunda öğrendim, ehliyet kursunun arabasıydı. oldukça dandik araba bence. yani hata payın çok yüksek, araba algılamıyor ki. zorluyorsun arabayı. küçücük bir de zaten, zor sığıyorum içine. bir de bizim arabamız işte toyota corolla vardı. toyotaların genel özelliği ve corollanın da uzman olduğu konu hassaslık. araba o kadar hassas ki, en küçücük tereddütünü bile hissediyor. hani ne dersen anında yapıyor, o açıdan bir gram sorun yok, ama ben o kadar da kasamam ya araba kullanacağım diye.. şimdi de işte dedemin arabasını, opel astra'yı kullandım. yahu opel güzelmiş. yani ne aşırı hassas toyota gibi, ne de palio gibi dandik. ne bileyim. ne dersen yapıyor yahu anında bu da. ama aşırı hassas olmadığı için kasmıyorsun da kullanmak için.
neyse pek çok geyik yaptım galiba. sustum.
hani ablam evlenince dedim de nasıl çekiyorum evlenmelerini anlatamam öte yandan. yahu ne dert oldular bana. bu işe bağlandım ve tek başıma yürütüyorum. üstelik de azıcık parayla. ablam psikopata bağladı ya da hep böyleydi de ben tanımıyordum. resmen illallah ettirdi bana. bir an önce evlenip gitsinler mümkünse. çok artizlik yapmaya başladı, sinirleniyorum artık.
şu an da sanırım en çok istediğim şey de sanırım araba, senin dışında tabi ki. arabamız olsun da hep beraber rahatlayalım yahu. kimseyi sallamam sanıyorum altımda araba olduktan sonra.
hani şimdi sallamam dedim de, altımda olunca işte. bakalım ne zamanlar altımda olacak. sanki bana pek kalmayacak gibi geliyor. annem işe gidecek ki işi taşınacakmış iki ay sonra, eskişehir yolunda bizim okulun karşısında bir yere.. umarım servisi olur.
öte yandan sen de ehliyet alacaksın yakın zamanda inşallah. ehliyet alınca deden de araba alırsa sana pek bir muhteşem ve hoş olur yahu =) aslında hangimizin arabası olursa olsun, ikimiz de aynı miktarda faydalanırız gibi sanki =) yani benim arabam olursa ve kullanabilirsem, seni de alıp bir yerlere götürürüm haliyle, nereye istersen üstelik =) sen alınca da umarım beraber kullanırız =) yani sen alışana kadar tabi =)
araba olsun da hep sen kullan yahu, benimki geyik.
şimdi mesaj atmışsın, yalnız hissediyorum, yanımdasın, bırakmadın değil mi diye. ben seni nasıl bırakayım yahu? tabi ki yanındayım
ama ne yazık ki kontörüm yok ve haliyle bunu sana söyleyemiyorum. ama hep yanındayım, hayatımın sonuna kadar.
niye kendine eziyet ediyorsun ki? yeni hem kendini üzüyorsun hem üzüldüğün için beni üzüyorsun.. sonra ben sana bunu deyince de beni üzüdüğün için bir daha üzülüyorsun.. yahu ne gereği var? yakma kafana, ben hep seninleyim zaten. bırakamam da kolay kolay zaten. neyse, hepsini zaten önceden söylemiştim, söyleyerek değil de birlikte düzeltiriz inşallah bunu.
can sıkıntısından bir saattir yazıyorum yahu =) yapacak bir şey yok ki. sıkıldım. arada bir müşteri geliyor tabi, o yüzden de bölünüp durdu, saçmaladıysam affola.
aslında seni çok seviyorum. niye gideceğimden bu kadar korktuğunu bilemedim ki. sanırım korkman, bana daha zor oluyor. sana zaten zor oluyor.
neyse, yüzyüze konuşacak çok şeyimiz var sanırım, daha çok şey anlatacağım =) şimdilik biraz su içip kitap okuyayım. yaz yaz bir yere kadar..
dikkat eyle meleğim
orda bir adam var
brakulla
dipnot: bu pazar günü akşam büfede işteyken meleğime ithafen yazılmıştır.. anladık lan desenize, lütfen =)
büfecilik
23 Ağustos 2010 |
Gönderen
brakulla
|
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

0 fikir:
Yorum Gönder
aman tanrım