ne yapayım?

17 Ağustos 2010 | |

bilemedim ki ne yapayım!

dün gece 4te yattım, 10da da kalktım ki babamla annemle kahvaltı yapabileyim. nitekim ikisi de şehir dışına çıkacaklardı birkaç günlüğüne. sonra da uykusuz kaldım tabi. ama bu uykusuzluk böyle uykum geldi lan olayı değil, pek az esnedim hatta. böyle belli başlı mallıklarla kendini gösterdi uykusuzluk. sakarlık -oraya buraya çarpa çarpa azar işittim resmen hatundan-, biraz duygusuzluk, biraz geç algılama.. bunların üstüne biraz da sıkıntılı olunca ikimiz, güzel bitmedi.

halbuki ne kadar da güzel başlamıştı. sabah kalktım, babam tarafından hazırlanan hoş bir kahvaltının ardından hatunla konuştuk, direksiyon dersi vardı, pek heyecanla takip ettim haliyle kendisini.. dersi bitince buluşup tunalıda yemek yedik, annesinin yanına gittik ki akşam sinemaya beraber gidelim. sinemaya da gittik, inception'a -pek bir beğendim yahu-. hepsinde de eglenceli geçti vakit. sıkıntısız belasız. ama akşam yine bu mallığın sonucu, hatun biraz üzüldü. uzak davranıyormuşum. yahu aslında içimde bir gram öyle bir şey yok.

hatunun canı bir şeylere sıkkın. bilemedim ki niye ve neye. biraz değişiklik istiyormuş. bilemedim gerçekten. hani bu değişiklik de uzak duralım filan değil, belki de öyle ama kendisi de farkında değil. bilemedim ki.

neye sıkkın olduğunu bilsem belki bir şeylere de çözüm getirebilirdim.

devreme devam edersem kendisini daha iyi hissedecekmiş, benden daha çok ihtiyacı varmış buna. o zaman ben deliler gibi devre yaparım, derdim o değil, ama bunu söylerken kendi bile emin değil gibi geldi bana. ama riske atmam tabi ki, devam edeceğim.

şimdi de az önce aklıma esince elime geçirdiğim emektar masaüstüyle ilgileniyorum. format atılacaktı, boş cd bulamadım, boş vakit bulamadım, derken sonunda bugün babam gaza getirdi oturdum başına. hatun sürücü kursundayken içini temizledim, akşam sinemadan gelince de attım formatı. formattan sonra ilk iş virüs programı yükledim, sonra ablam yatacağım dedi -ablamın odasında bu emektar-. ben de aldım elime kasayı, odama getirdim, açtım içini.. açamadım ya da.. ne biçim yapmışlar lan bunları! vidayla kapak değil, etle tırnak mübarekler.. canım çıktı birini açacağım diye, beceremedim de.. hani tamam dış kapaklar çıkıyor da, elemanlar sağlam birleştirilmiş. yarın yapayım dedim, bu saatte bütün apartmana ses yapıyordum çünkü. yarın devam edeceğim o yüzden.

belki bu da işe yarar iyi hissetmesi için? bak olabilir ha.. canım benim.

soda bağımlısı oldum büfede çalışmaya başladığımdan kelli.

birçok da kitap okumam lazım, yine sanal ortama daldım.. daha doğrusu elektronik ortama diyeyim.

özledim bir de.

ben de büyük adam olacak mıyım acaba? şimdi ben işin başlarındayken, bu parayı kullanmıyordum, okul yoktu bir şey yoktu, öyle kalıyordu para. birikti haliyle azıcık. sonra da harcadık hatunla. ama o elimde para olması o kadar büyük güven ki.. para kazanmanın kendisinden çok elimde o paranın olması hoşuma gitti. bir daha biriktirmek istiyorum ama sanırım pek şansım olmayacak. iş yeniden açıldı ramazandan sonra derken okul başlayacak, babam izin vermem diyor.. azıcık harçlık zammı isterim diye düşünüyorum, sonra bir de şu öğrenim kredisi çıkarsa, ciddi rahatlık hissedeceğim sanırım. çalışmasam bile haliyle gelen para artacak. bu da biriktirme şansını veriyor. bilmiyorum, bugüne kadar hiç biriktiremedim para. ama elime bu para geçene kadar, hiç para geçmemişti. belki bir şeyleri değiştirir de biriktirebilmeye başlarım. bence başlayabilirim. o zaman rahat etmez mi ki insan? ben ederim.

büyük adam olmakla ne alakası var? şu alakası var -aslında konunun buraya gelmesi lazımdı-, acaba işimi düzgün yapabilecek miyim? hırslarım vardı haliyle her gencin olduğu gibi, abartısız, eksiksiz. ama biraz biraz köreldi bunlar. çünkü elimi attığım işleri pek beceremedim sanırım. ya da bana öyle geliyor. aslında düzeltirim, biliyorum ama bir türlü düzeltmiyorum. gücüm mü yok? bilmem. başlarsam olacak, biliyorum. önümdeki engelleri azıcık atlatsam gerisi gelecek, onu da biliyorum ama.. belki hatun da bu halimi sevmiyordur? o eski halimdir aslında istediği.. olabilir bilmiyorum.

açıkçası büyük adam olmak istiyorum. insanların adımı bilmesine gerek yok. ben yaptığım işleri göreyim yeter. zaten benden mühendisten başka bir şey olmazmış gibi geliyor.. aklıma hiçbir şey gelmiyor yapabileceğim bundan başka. hadi bakalım, bindik bir alamete, gideyoz kıyamete.

özledim, resmen özledim..

seni seviyorum, dude!

o değil de ben geceleri sevmiyorum. aynı zamanda seviyorum da. uyumayı sevmiyorum geceleri, ama uyumayı çok seviyorum bu yüzden sabah da uyanamıyorum kolay kolay, erken yatsam bile. geceleri uyumayıp yaptığım işler ise en düzenlileri. ne yaparsam yapayım, düzenli oluyor. eğer çok uykum gelirse tabi olduğu gibi bırakıyorum, bitirmeden. ama yaparken hoş bir düzenleri oluyor, özeniyorum düzene de. günlük hayatta pek sahip olduğum bir şey değil.

bugün ne yazdım yahu. bu kadar yazmayı planlamıyordum. tam günlük moduna girdi lan bir de burası! bahalım nolacağımış..

hadi bakalım, daha yapacak işlerim var, dexter izlemek, dexter arşivlemek vesaire.. gözlerinizden öperim.

orda biri var
brakulla

0 fikir:

Yorum Gönder

aman tanrım